Samstag, 13. Juni 2009

Globallesin kardeşim[1]



Globalleşin
kardeşim, modern olun biraz. Herkes çalıştığı
kadar kazanacak, servet bugün benim yarın senin…
Var mı ötesi? Kahrolsun Milliyetçilik!… Ne
gereği var yani “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz
Ermeniyiz” demeye?… Biraz akıllı olun, Rus
bir yazar ne demiş “bugün Yahudiyim”. Sen de
Yahudi ol, hatta akıllı isen her an her şey
olabilirsin. İşte Yeni Dünya Düzeninin
patronları kısacık böyle söylüyor.







Hatta… Bakın,
bizim Fransızlardan, Rum, Sırp ve en sonunda Ermeni
çetecilerinden öğrendiğimiz milliyetçiliği
ne hale getirmişiz… Amerikalılar, daha doğrusu
Ermeni kardeşleriniz; yeni filmleri ile, zavallı Yahudiler
başta olmak üzere bütün soykırımların
ders kitabını bizim yazdığımızı
iddia ediyorlar. Almanların, Sırpların, Fransızların
ve bütün diğer milletlerin hiç günahı
yok, bizim gazımıza gelmişler…







Yarın tekrar dökülün
sokağa ve bu sefer “Yahu gerçekten biz Ermeniyiz,
Vallahi” falan gibi pankartlar açınız…
Sağınıza solunuza sorun, dedeniz, büyükannenizin
Ermeni bir dostu falan var mıydı?







Elinizde viski,
karşınızda bir sarışın, size hizmet
eden Uzakdoğulular, Asyalılar, Afrikalılar olduğu
zaman ne kötüdür Milliyetçilik… Hiç
de işimize gelmez böyle saçmalıkları
ortaya koymak…







Biraz bu patronlar gibi
olalım, onlara kulak verelim. Bilmemek ayıp değil,
öğrenmemek ayıp…







Aslında
herkese kendi kültürünü tattırmak lazım.
Senin ülkende iki, üç,beş dil oluversin.
İnsanlar kendi öz dilinde anlasınlar herşeyi
canım. Reçeteler kitapçık gibi gelsin önüne,
basın kazansın. Ne de olsa bu da bir ekonomik sektör.







ABD biraz ilkel bir ülke,
ben orada yaşıyorum ama boş ver… Her şey
para orada. Bak bir eyalette iki dil olsun dediler. Karşı
çıkıldı. Neymiş efendim, iki dil olursa
20 milyon kişi için 12 milyar dolar ek para, vergi
alınması gerekiyormuş… Ne olmuş yani çok
mu bu para? Ama olmaz işte. Amerikalılar için para
her şeydir. Gerçi Avrupa’da bunları tartışmak
bile abesle iştigaldir… Zaman kötü kardeşim,
insanlık ölüyor, biz yine Doğu’da kuralım
insanlığı…”



…..



Herkes İngilizce
öğreniversin, beni anlasınlar ve beni takip etsinler.
Tek dil olsun bütün dünya, ne gerek var gümrüklere?







Her yerde laboratuarlar
olacakmış, araştırma – geliştirme
falan fıstık? Ne gerek var gayret israfına? Biz
NASA’da, onlar Avrupa’da, İsrail’de yapıyor,
G-8’ler yapıyor da ne oluyor? Sonuçta ABD’nin
silikon vadisine akıyor bilgiler, bilim adamları…
Hele bir habersiz bir şeyler yapın görürsünüz
gününüzü… Türk Polisi, hay Allah
dilim sürçtü, polisler gelir, yetmezse ABD Ordusu
işbaşına demektir.







Milliyetçilik çok
kötü bir duygu… İnsanları
gruplandırıyorsunuz, halbuki her insan eşittir benim
gözümde… Senin gözünde mi? Gözün
çıksın, senin gözün göz, söylediğin
söz mü yani?”



….



İnsanlar dini
bütün olmalı, güzel ahlaklı olmalı…
Emanete hıyanet olmamalı… Bakkallar, pardon
hipermarketlerimin kasiyerleri inanılır, güvenilir
İmam Hatipli ya da Budist olmalı… Bu dünyanın
malında gözü olanın gözü çıksın…
Büyükelçileriniz, öğretmenleriniz,
işçileriniz biraz da öbür dünyayı
düşünsünler, ne varmış şu magazin
güzellerinde? Onun da parasını biz vermiyor muyuz?
Gariplerin ağzı kokuyor ama insaniyetten ödün
vermiyorlar…”





Rambo mu dediniz?
O adam dünyayı kurtardı be!... Kızıl
Komünistleri, Rusları patakladı, Çinlileri
dağıttı ve o ve onun gibilerin sayesinde tek kurşun
atmadan yıktık Komünist kaleleri… Nerden çıktı
bu “Kurtlar Vadisi”? hayvanat bahçesine çevirdiniz
dünyayı… Güvercinler ve hatta Senatomuzun
Şahinleri daha alımlı değiller mi?”



….



Siz Türkler,
bozkırlardan gelip denizi göreli bin sene bile olmadı,
bakın denizden bile hoşlanmıyorsunuz… Etrafınız
denizle çevrili, ama sizin tabiatınız bozkıra,
yaylaya uygun… Bak, şu bir filminiz vardı,
televizyon dizisi, Yabancı Damat mı dediniz? Evet evet, o
konuları işleyin. Hakikaten kendinize yönelik harika
bir özeleştiri örneği… Belki incelirsiniz.
Pardon kırmak istemedim…”



…..



Yani şu
Anadolu’yu bin yıl öncesine bıraksanız…
Roma İmparatorluğu zamanı harikaydı… İpek
Yolu harıl harıl işliyordu. Ticaret vardı.
Bakın şu an bile ticaret yolları, gümrükler
Roma İmparatorluğunun gerisinde… Sevr fena değildi
aslında. Açın sınırları Ermenilere…
Onlar Orta Asya’dan Avrupa’ya açarlar kapıyı…
AB’ye üye olursunuz… Ah şu resme bir de
büyük bakabilseniz..”







Evet… Maskeleri
bir kenara atalım ve bize söylenenleri çıplak
olarak duyalım. Duymaya çalışalım. Hani
arada sizi kırmak istemeyen centilmenlere bakmayın siz…
Bırakalım milliyetçiliği… O eskidendi…
Fransız, Alman, İngiliz, Amerikan hepsi denediler.
Sonuçta kapalı kapılar arkasında, yanlış
anlamayın “Derin Devlet” demek istemedim, ne
diyorduk, kapalı kapılar arkasında kaldı
milliyetçi söylemler. Siz açılın,
açılın, açılın, işte böyle
bütün güzelliklerinizi sergileyin…







Ne diyorduk? Kahrolsun
Milliyetçilik






Keine Kommentare: